بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

الٓمٓ ﴿١

Elif, Lâm, Mîm.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Elif, Lam, Mim.

— İbni Kesir

Elif Lâm Mîm.

— Diyanet İşleri

Elif, lâm, mîm.

— Hasan Basri Çantay

Elif. Lâm. Mim.

— Seyyid Kutub

أَحَسِبَ ٱلنَّاسُ أَن يُتْرَكُوٓاْ أَن يَقُولُوٓاْ ءَامَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ ﴿٢

Sandı mı o insanlar "İman ettik" demeleriyle bırakılacaklar da imtihan edilmiyecekler?

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yoksa, insanlar; inandık demeleriyle bırakılıvereceklerini ve kendilerinin denenmeyeceklerini mi sandılar.

— İbni Kesir

İnsanlar, “İnandık” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler.

— Diyanet İşleri

İnsanlar (yalınız) inandık demeleriyle bırakılıvereceklerini, kendilerinin imtihaana çekilmiyeceklerini mi sandı (lar)?

— Hasan Basri Çantay

İnsanlar sırf 'inandık' demekle; hiçbir sınavdan geçirilmeksizin bırakılıvereceklerini mi sanıyorlar?

— Seyyid Kutub

وَلَقَدْ فَتَنَّا ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْۖ فَلَيَعْلَمَنَّ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ صَدَقُواْ وَلَيَعْلَمَنَّ ٱلْكَٰذِبِينَ ﴿٣

Şanım Hakk’ı için biz onlardan evvelkileri ne fitnelerle imtihan ettik, yine Allah, elbette sadakat edenleri bilecek, ve elbette yalancıları bilecek.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki; Biz, onlardan öncekileri de denedik. Allah; elbette doğruları bilir ve elbette yalancıları da bilir.

— İbni Kesir

Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah, doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir.

— Diyanet İşleri

Andolsun, biz onlardan evvelkileri de imtihan etmişizdir. Allah elbette saadık olanları da bilir, elbette yalancı olanları da bilir.

— Hasan Basri Çantay

Biz onlardan önceki kuşakları sınavdan geçirdik. Bu sınav sonucunda Allah, doğru sözlüler ile yalancıları kesinlikle belirleyecektir.

— Seyyid Kutub

أَمْ حَسِبَ ٱلَّذِينَ يَعْمَلُونَ ٱلسَّيِّـَٔاتِ أَن يَسْبِقُونَاۚ سَآءَ مَا يَحْكُمُونَ ﴿٤

Yoksa sandı mı o kötülükleri yapanlar bizden savuşacaklar? Ne fena hükmediyorlar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yoksa, kötülük yapanlar Biz'den kaçabileceklerini mi sanırlar? Ne kötü hüküm veriyorlar.

— İbni Kesir

Yoksa kötülük yapanlar, bizden kaçıp kurtulacaklarını mı sandılar. Ne kötü hükmediyorlar!

— Diyanet İşleri

Yoksa kötülükler yapanlar bizden (kaçıb) savuşacaklarını mı sandı (lar)? Ne fena hükmediyorlar!

— Hasan Basri Çantay

Yoksa kötülük işleyenler bizim elimizden kurtulabileceklerini mi sanıyorlar? Ne kadar yanlış düşünüyorlar?

— Seyyid Kutub

مَن كَانَ يَرْجُواْ لِقَآءَ ٱللَّهِ فَإِنَّ أَجَلَ ٱللَّهِ لَءَاتٍۚ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ ﴿٥

Her kim Allah’a ermek arzu ederse elbette Allah’ın tayin ettiği ecel, muhakkak gelecektir ve O, işitir bilir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kim Allah'a kavuşmayı umarsa; muhakkak ki Allah'ın belirttiği vakit mutlaka gelecektir. O; Semi'dir. Alim'dir.

— İbni Kesir

Her kim Allah’a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

— Diyanet İşleri

Kim Allaha kavuşmayı umarsa şübhe yok ki Allahın ta'yîn etdiği (o) vakit her halde gelecekdir. O, hakkıyle işiden, kemâliyle bilendir.

— Hasan Basri Çantay

Kim Allah'a kavuşmayı özlüyorsa, bilsin ki, Allah'ın bu buluşma için belirlediği vakit kesinlikle gelecektir. O her şeyi işitir ve her şeyi bilir.

— Seyyid Kutub

وَمَن جَٰهَدَ فَإِنَّمَا يُجَٰهِدُ لِنَفْسِهِۦٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَغَنِىٌّ عَنِ ٱلْعَٰلَمِينَ ﴿٦

Mücâhede eden sırf kendi hesabına mücahede eder, çünkü Allah ganiy, âlemînden müstağnidir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Kim cihad ederse; ancak kendisi için cihad etmiş olur. Zira Allah; alemlerden müstağnidir.

— İbni Kesir

Her kim cihad ederse, ancak kendisi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, âlemlere muhtaç değildir.

— Diyanet İşleri

Kim savaşırsa ancak kendisi için savaşmış olur. Zîrâ Allah elbette (bütün) aalemlerden ganî (müstağni) dir.

— Hasan Basri Çantay

Kim kötülüklere karşı savaşırsa bu savaşı kendisi için vermiş olur. Kuşku yok ki, Allah'ın hiçbir yaratığa ihtiyacı yoktur.

— Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَنُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْ وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَحْسَنَ ٱلَّذِى كَانُواْ يَعْمَلُونَ ﴿٧

Bununla beraber iman edip de salih ameller yapanların her halde taraflarından kötülüklerini keffaretleriz ve elbette kendilerine yaptıkları amellerin daha güzelini veririz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

İman edip de salih amel işleyenlerin, kötülüklerini andolsun ki örteriz. Onları yaptıklarından daha güzeli ile mükafatlandırırız.

— İbni Kesir

İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız.

— Diyanet İşleri

İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanların kötülüklerini her halde (afv ile) örteriz ve her halde o işlemekde olduklarının daha güzeliyle onları mükâfatlandırırız.

— Hasan Basri Çantay

İman edip iyi ameller işleyenlerin kötülüklerini kesinlikle silecek ve onları iyiliklerinin daha üstün karşılıkları ile ödüllendireceğiz.

— Seyyid Kutub

وَوَصَّيْنَا ٱلْإِنسَٰنَ بِوَٰلِدَيْهِ حُسْنًاۖ وَإِن جَٰهَدَاكَ لِتُشْرِكَ بِى مَا لَيْسَ لَكَ بِهِۦ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَآۚ إِلَىَّ مَرْجِعُكُمْ فَأُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿٨

Hem insana valideyni hakkında güzellik tavsiye ettik, maamafih sana, hakkında sence hiç bir ilim bulunmıyan bir şeyi bana şirk koşasın diye uğraşırlarsa o vakit onları dinleme, dönümünüz banadır, ben o vakit size yaptıklarınızı haber veririm.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Biz, insana; anne ve babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Eğer onlar, hakkında bilgin olmayan şeyi Bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, kendilerine itaat etme. Dönüşünüz Bana'dır. Yaptıklarınızı size bildiririm.

— İbni Kesir

Biz, insana, ana babasına iyilik etmesini emrettik. Şâyet onlar seni, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, bu takdirde onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak bana olacaktır ve ben yapmakta olduklarınızı size haber vereceğim.

— Diyanet İşleri

Biz insana ana ve babasına güzellik (ve iyilik yapmasını) tavsiye etdik. Eğer onlar, hakkında bilgin olmayan (tanımadığın) bir şey'i bana ortak koşman için uğraşırlarsa kendilerine itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. Binâen'aleyh ne yapar idiyseniz size ben haber vereceğim.

— Hasan Basri Çantay

Biz insana ana babasına iyi davranmayı tavsiye ettik. Fakat eğer annen ve baban, ne idüğü belirsiz bir putu bana ortak koşmaya seni zorlarsa, sakın sözlerini dinleme. Hepiniz bana döneceksiniz. O zaman neler yaptığınızı size haber veririm.

— Seyyid Kutub

وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَنُدْخِلَنَّهُمْ فِى ٱلصَّٰلِحِينَ ﴿٩

İman edip salih ameller yapanlar ise elbette onları salihîn zümresi içine katacağız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

İman edip salih amel işleyenleri de andolsun ki; salihlerin arasına katacağız.

— İbni Kesir

İman edip de salih amel işleyenler var ya, biz onları mutlaka salihler (iyiler) arasına sokacağız.

— Diyanet İşleri

İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) de bulunanlar (yok mu?) biz onları her halde saalihler (zümresin) e (katıb) sokacağız.

— Hasan Basri Çantay

İman edip iyi ameller işleyenleri kesinlikle iyi kullar arasına katarız.

— Seyyid Kutub

وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ فَإِذَآ أُوذِىَ فِى ٱللَّهِ جَعَلَ فِتْنَةَ ٱلنَّاسِ كَعَذَابِ ٱللَّهِ وَلَئِن جَآءَ نَصْرٌ مِّن رَّبِّكَ لَيَقُولُنَّ إِنَّا كُنَّا مَعَكُمْۚ أَوَلَيْسَ ٱللَّهُ بِأَعْلَمَ بِمَا فِى صُدُورِ ٱلْعَٰلَمِينَ ﴿١٠

İnsanlar içinde kimi de vardır Allah’a iman ettik der, sonra da Allah uğrunda bir eziyyet edildi mi? İnsanların mihnetini Allah’ın azâbı gibi tutar, Celâlim Hakk’ı için Rabbin’den bir nusrat gelirse cidden biz sizinle beraber idik diyeceklerinde şüphe yoktur, ya Allah bütün alemînin sînelerindekine alem değil mi?

— Elmalılı Hamdi Yazır

İnsanlardan öyleleri de vardır ki; Allah'a inandık, der de; Allah uğrunda bir eziyete uğratılınca; insanların o eziyetini, Allah'ın azabı gibi tutar. Rabbından bir yardım gelecek olursa; andolsun ki: Doğrusu biz, sizinle beraberdik, derler. Allah, herkesin kalbinde olanları en iyi bilen değil midir?

— İbni Kesir

İnsanlardan öyleleri vardır ki, “Allah’a inandık” derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah’ın azabı gibi tutar. Andolsun, Rabbinden bir yardım gelecek olsa mutlaka, “Biz de sizinle beraberdik” derler. Allah, herkesin kalbinde olanı en iyi bilen değil midir?

— Diyanet İşleri

İnsanlardan öyle adam vardır ki «Allaha inandık» der de Allah uğrunda eziyyete (dûçâr) edildiği zaman insanların (kendi hakkındaki) fitnesini Allahın azâbı imiş gibi tanır. Andolsun ki Rabbinden bir nusret gelirse onlar: «Biz de hakıykaten sizinle beraberdik» diyecekler muhakkak. Allah, aalemlerin sineleri içinde ne var, çok iyi bilen değil midir?

— Hasan Basri Çantay

Öyle kimseler var ki, «Allah'a inandık» derler. Fakat Allah uğrunda işkenceye uğradıklarında insanların işkencesini Allah'ın azabı ile bir tutarlar. Eğer sana Rabb'inin bir yardımı gelecek olursa, böyleleri kesinlikle «Biz sizlerle beraberdik» derler. Acaba Allah, insanların içlerinde sakladıkları duyguları herkesten iyi bilmez mi?

— Seyyid Kutub

AYARLAR