بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَٱلنَّٰزِعَٰتِ غَرْقًا ﴿١

O daldırıp nezedenlere.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Boğulmuş olanları söküp alanlara andolsun.

— İbni Kesir

Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara,

— Diyanet İşleri

Andolsun (kâfirlerin cesedlerine) boğulmuş olan ruuhlarını tâ derinlikler (in) den söküb koparan,

— Hasan Basri Çantay

Andolsun söküp çıkaranlara.

— Seyyid Kutub

وَٱلنَّٰشِطَٰتِ نَشْطًا ﴿٢

Ve usulcacık çekenlere.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Canları kolaylıkla alanlara,

— İbni Kesir

Andolsun (mü’minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara,

— Diyanet İşleri

(mü'minlerin canını ise) rıfk ile çıkaran (ölüm melek) lerine,

— Hasan Basri Çantay

Hemen çekip alanlara.

— Seyyid Kutub

وَٱلسَّٰبِحَٰتِ سَبْحًا ﴿٣

Ve yüzüp yüzüp gidenlere.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yüzüp yüzüp gidenlere,

— İbni Kesir

Andolsun yüzüp yüzüp gidenlere,

— Diyanet İşleri

andolsun (dalgıç yüzer gibi) yüzüb (ve gökden inib) de,

— Hasan Basri Çantay

Yüzüp gidenlere.

— Seyyid Kutub

فَٱلسَّٰبِقَٰتِ سَبْقًا ﴿٤

Derken yarışıp geçenlere.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Yarıştıkça yarışanlara,

— İbni Kesir

Derken, öne geçenlere,

— Diyanet İşleri

(kâfirlerin ruhlarını cehenneme, mü'minlerinkini cennete götürmekde) öncül olarak koşan,

— Hasan Basri Çantay

Yarışıp, geçenlere.

— Seyyid Kutub

فَٱلْمُدَبِّرَٰتِ أَمْرًا ﴿٥

Derken bir emir çevirenlere kasem olsun ki (Kıyamet var).

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve işleri yönetenlere,

— İbni Kesir

Nihayet işi çekip çevirenlere (ki, mutlaka tekrar diriltileceksiniz).

— Diyanet İşleri

bir de (dünyânın) işi (ni) tedbîr eden (diğer melek) ler (zümresin) e (ki muhakkak hepiniz tekrar dirileceksiniz).

— Hasan Basri Çantay

Derken işi düzenliyenlere!

— Seyyid Kutub

يَوْمَ تَرْجُفُ ٱلرَّاجِفَةُ ﴿٦

O gün ki sarsar râcife.

— Elmalılı Hamdi Yazır

O gün; bir sarsıntı sarsar,

— İbni Kesir

(6-7) Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.

— Diyanet İşleri

O gün sarsan sarsacak,

— Hasan Basri Çantay

O gün bir sarsıntı sarsar.

— Seyyid Kutub

تَتْبَعُهَا ٱلرَّادِفَةُ ﴿٧

Onu velyeder o râdife.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ve peşinden bie başkası gelir.

— İbni Kesir

(6-7) Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.

— Diyanet İşleri

onun ensesine binecek olan da ardından gelecek.

— Hasan Basri Çantay

Ardından bir başka sarsıntı gelir.

— Seyyid Kutub

قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌ ﴿٨

Yürekler o gün oynar kaygıdan.

— Elmalılı Hamdi Yazır

O gün kalbler titrer,

— İbni Kesir

O gün birtakım kalpler (tedirginlik içinde) şiddetle çarpacaktır.

— Diyanet İşleri

O gün kalbler (korku ile) titreyecek,

— Hasan Basri Çantay

O gün kalpler titrer.

— Seyyid Kutub

أَبْصَٰرُهَا خَٰشِعَةٌ ﴿٩

Gözleri kalkmaz saygıdan.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Gözler yere döner.

— İbni Kesir

Onların gözleri (korku ile) inecektir.

— Diyanet İşleri

(saahiblerinin) gözleri zilletle eğilecekdir.

— Hasan Basri Çantay

Gözler korkudan aşağı kayar.

— Seyyid Kutub

يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِى ٱلْحَافِرَةِ ﴿١٠

Diyorlar ki: biz, gerçek döndürülecek miyiz o hufrede.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Biz, eski halimize mi döndürüleceğiz? derler.

— İbni Kesir

Şöyle derler: “Biz gerçekten gerisin geriye eski hâlimize mi döndürüleceğiz?”

— Diyanet İşleri

Onlar derler ki: «Biz mi saahiden eski haale döndürülmüş olacağız»?

— Hasan Basri Çantay

Diyorlar ki: «Biz yine eski halimize döndürülecek miyiz?

— Seyyid Kutub

AYARLAR