بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

أَسْكِنُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ سَكَنتُم مِّن وُجْدِكُمْ وَلَا تُضَآرُّوهُنَّ لِتُضَيِّقُواْ عَلَيْهِنَّۚ وَإِن كُنَّ أُوْلَٰتِ حَمْلٍ فَأَنفِقُواْ عَلَيْهِنَّ حَتَّىٰ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّۚ فَإِنْ أَرْضَعْنَ لَكُمْ فَـَٔاتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّۖ وَأْتَمِرُواْ بَيْنَكُم بِمَعْرُوفٍۖ وَإِن تَعَاسَرْتُمْ فَسَتُرْضِعُ لَهُۥٓ أُخْرَىٰ ﴿٦

(Boşanan) o kadınları, gücünüzün yetdiği kadar, ikaamet etdiğiniz yerin bir kısmında oturtun. (Evleri) başlarına dar etmek (onları çıkmıya mecbur kılmak) için kendilerine zarar yapmayın. Eğer onlar yüklü iseler yüklerini koyuncuya kadar nafakalarını verin. Eğer (kendilerinden olan evlâdlarınızı) sizin fâidenize emzirirlerse onlara ücretlerini verin. Aranızda (bu hususda) güzelce müşavere edin. Eğer güçlüğe uğrarsanız o halde (çocuğu) onun (nisabına) bir başka (kadın) emzirecekdir.

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR