بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

إِنَّ رَبَّكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ فِى سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ ٱسْتَوَىٰ عَلَى ٱلْعَرْشِۖ يُدَبِّرُ ٱلْأَمْرَۖ مَا مِن شَفِيعٍ إِلَّا مِنۢ بَعْدِ إِذْنِهِۦۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمْ فَٱعْبُدُوهُۚ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ ﴿٣

Şübhesiz ki sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra (emri) arş üzerinde hükümran olan (her) işi (yerli yerinde) tedbîr (ve idare) edegelendir. (Onun indinde) hiç bir kimse şefaatçi olamaz. Meğer ki kendisinin izninden sonra ola. İşte sizin Rabbiniz olan Allah budur (Başkası değil). O halde (birliğini tanıyarak) Ona kulluk edin. (Bunca delillere rağmen) artık iyice düşünüb ibret almaz mısınız?

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR