بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ٱلَّذِى جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُۥ ﴿٢

Ki o, malı yığıb onu tekrar tekrar sayandır.

— Hasan Basri Çantay

يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُۥٓ أَخْلَدَهُۥ ﴿٣

Malı hakıykaten kendisine (dünyâda) ebedî hayât verdiğini sanır o.

— Hasan Basri Çantay

كَلَّاۖ لَيُنۢبَذَنَّ فِى ٱلْحُطَمَةِ ﴿٤

Hayır, O, andolsun (hor ve hakîr) «Hutame» ye (tamuya) atılacak.

— Hasan Basri Çantay

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلْحُطَمَةُ ﴿٥

O Hutamenin neydiğini sana bildiren ne?

— Hasan Basri Çantay

نَارُ ٱللَّهِ ٱلْمُوقَدَةُ ﴿٦

(O), Allahın tutuşdurulmuş bir ateşidir,

— Hasan Basri Çantay

ٱلَّتِى تَطَّلِعُ عَلَى ٱلْأَفْـِٔدَةِ ﴿٧

ki tırmanıb yüreklerin ta üstüne çıkacak (kaplayacak) dır o.

— Hasan Basri Çantay

إِنَّهَا عَلَيْهِم مُّؤْصَدَةٌ ﴿٨

Bu (ateşin kapıları da) onların üzerine kapatılmışdır.

— Hasan Basri Çantay

فِى عَمَدٍ مُّمَدَّدَةٍۭ ﴿٩

(kendileri) uzatılmış sütun (larda bağlı olarak).

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR