بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

حمٓ ﴿١

وَٱلْكِتَٰبِ ٱلْمُبِينِ ﴿٢

Bu parlak kitabın kadrini bilin.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّا جَعَلْنَٰهُ قُرْءَٰنًا عَرَبِيًّا لَّعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ ﴿٣

Hakkâ biz onu Arabî olarak okunacak bir Kur'an kıldık ki akıl erdiresiniz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّهُۥ فِىٓ أُمِّ ٱلْكِتَٰبِ لَدَيْنَا لَعَلِىٌّ حَكِيمٌ ﴿٤

Ve hakikat o, bizim nezdimizdeki ana kitapta çok yüksek, çok hikmetlidir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

أَفَنَضْرِبُ عَنكُمُ ٱلذِّكْرَ صَفْحًا أَن كُنتُمْ قَوْمًا مُّسْرِفِينَ ﴿٥

Siz müsrif bir kavim olduğunuz için şimdi sizden o öğüdü bertaraf mı edeceğiz?

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَكَمْ أَرْسَلْنَا مِن نَّبِىٍّ فِى ٱلْأَوَّلِينَ ﴿٦

Halbuki evvelkiler içinde biz nice peygamber gönderdik.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا يَأْتِيهِم مِّن نَّبِىٍّ إِلَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسْتَهْزِءُونَ ﴿٧

Hiç bir peygamber de gelmiyordu ki kendilerine onunla mutlak eğlenmesinler.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَهْلَكْنَآ أَشَدَّ مِنْهُم بَطْشًا وَمَضَىٰ مَثَلُ ٱلْأَوَّلِينَ ﴿٨

Onun için biz onlardan daha sert pençelileri helâk ettik, ve evvelkilerin meseli geçti.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ خَلَقَهُنَّ ٱلْعَزِيزُ ٱلْعَلِيمُ ﴿٩

Celâlim Hakk’ı için sorsan onlara o gökleri ve yeri kim yarattı? Elbette diyecekler: onları o Aziz, Alim yarattı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِى جَعَلَ لَكُمُ ٱلْأَرْضَ مَهْدًا وَجَعَلَ لَكُمْ فِيهَا سُبُلًا لَّعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ ﴿١٠

O ki arzı sizin için bir beşik yaptı, ve doğru gidesiniz diye size yollar açtı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱلَّذِى نَزَّلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءًۢ بِقَدَرٍ فَأَنشَرْنَا بِهِۦ بَلْدَةً مَّيْتًاۚ كَذَٰلِكَ تُخْرَجُونَ ﴿١١

Ve o ki yukarıdan bir mikdar ile bir su indirmekte ve onunla ölü bir beldeye hayat neşretmekteyiz, işte siz de öyle çıkarılacaksınız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR