بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

إِنَّا سَنُلْقِى عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا ﴿٥

Çünkü biz senin üzerine ağır bir söz ilka edeceğiz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki Biz; sana, ağır bir söz vahyedeceğiz.

— İbni Kesir

Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz.

— Diyanet İşleri

Hakıykat biz sana ağır bir söz vahyediyoruz.

— Hasan Basri Çantay

Çünkü biz sana sorumluluğu ağır bir söz indireceğiz.

— Seyyid Kutub

إِنَّ نَاشِئَةَ ٱلَّيْلِ هِىَ أَشَدُّ وَطْـًٔا وَأَقْوَمُ قِيلًا ﴿٦

Çünkü gece neşesi hem daha dokunaklı hem deyişce daha sağlamdır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki gece kalkışı, daha tesirli ve o zaman okumak daha elverişlidir.

— İbni Kesir

Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur’an ve dua okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır.

— Diyanet İşleri

Gerçek, gece (yatağından ibâdete) kalkan nefs (yok mu?) o, hem uygunluk i'tibariyle daha kuvvetlidir, hem kıraatçe daha sağlamdır.

— Hasan Basri Çantay

Kuşkusuz gece ibadeti, gündüze göre daha zor, fakat sözü daha etkilidir.

— Seyyid Kutub

إِنَّ لَكَ فِى ٱلنَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا ﴿٧

Çünkü sana gündüzün uzun bir yüzüş vardır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki gündüzde; seni, uzun uzun alıkoyacak işler vardır.

— İbni Kesir

Çünkü gündüzün sana uzun bir meşguliyet vardır.

— Diyanet İşleri

Çünkü gündüz senin için uzun bir meşguuliyyet var.

— Hasan Basri Çantay

Çünkü gündüzleri, seni uzun uzun uğraştıracak işlerin vardır.

— Seyyid Kutub

وَٱذْكُرِ ٱسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا ﴿٨

Hem Rabbi’nin ismini an ve masivâdan kesilerek ona çekil.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Rabbının adını zikret, her şeyi bırakıp yalnız O'na yönel.

— İbni Kesir

Rabbinin adını an ve bütün benliğinle O’na yönel.

— Diyanet İşleri

Rabbinin adını an. (İbâdetinde Ondan başka herşeyden kesilerek) yalnız Ona yönel.

— Hasan Basri Çantay

Rabbinin adını an, bütün varlığınla O'na yönel!

— Seyyid Kutub

رَّبُّ ٱلْمَشْرِقِ وَٱلْمَغْرِبِ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱتَّخِذْهُ وَكِيلًا ﴿٩

O meşrik u mağribin Rabb’i, başka tanrı yok ancak O, o halde yalnız onu tut vekîl.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Doğunun ve Batının Rabbıdır. O'ndan başka ilah yoktur. Öyleyse onu vekil edin.

— İbni Kesir

O, doğunun da batının da Rabbidir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öyle ise O’nu vekil edin.

— Diyanet İşleri

(O), doğunun da, batının da Rabbidir. Ondan başka hiçbir Tanrı yok. O halde (umuurunda) güvenek ve dayanak olarak onu tut.

— Hasan Basri Çantay

O doğunun da, batının da Rabbidir, O'ndan başka ilah yoktur. O halde tek dayanağın O olsun.

— Seyyid Kutub

وَٱصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا ﴿١٠

Ve ağyarın diyeceklerine sabret ve onları bir hecri cemîl ile terket ayrıl.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Onların söylediklerine sabret ve yanlarından güzellikle ayrıl.

— İbni Kesir

Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzellikle ayrıl.

— Diyanet İşleri

Onlar ne derlerse katlan. Onlardan sızıltısızca ayrıl.

— Hasan Basri Çantay

Müşriklerin senin için dediklerine sabret, yanlarından nazik bir şekilde ayrıl.

— Seyyid Kutub

وَذَرْنِى وَٱلْمُكَذِّبِينَ أُوْلِى ٱلنَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا ﴿١١

Ve bırak da bana o tekzîb edici zevk-u refah sahiblerini, mühlet ver onlara biraz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Nimet sahibi olan o yalancıları Bana bırak. Ve onlara biraz mühlet ver.

— İbni Kesir

Nimet içinde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.

— Diyanet İşleri

Yalan sayacak olan o varlık saahiblerini bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.

— Hasan Basri Çantay

Ayetlerimi yalanlayan o zenginlerin işini bana bırak, onlara biraz süre tanı.

— Seyyid Kutub

إِنَّ لَدَيْنَآ أَنكَالًا وَجَحِيمًا ﴿١٢

Çünkü bizim yanımızda bukağılar var, ve bir cehîm var.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak ki katımızda, ağır boyunduruklar ve cehennem var.

— İbni Kesir

(12-13) Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.

— Diyanet İşleri

Çünkü bizim yanımızda (ağır) bukağılar var, yakıcı bir ateş var,

— Hasan Basri Çantay

Çünkü bizim yanımızda ağır zincirler ile cehennem vardır.

— Seyyid Kutub

وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا ﴿١٣

Ve buğaza duran bir ta'am ve bir azâbi elîm var.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Boğazı tıkayan bir yiyecek ve elim bir azab var.

— İbni Kesir

(12-13) Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.

— Diyanet İşleri

boğazda tıkanıb kalan bir yiyecek var. (Bunlardan başka da) elem verici bir azâb var,

— Hasan Basri Çantay

İnsan boğazından geçmez yiyecekler ile acıklı azap vardır.

— Seyyid Kutub

يَوْمَ تَرْجُفُ ٱلْأَرْضُ وَٱلْجِبَالُ وَكَانَتِ ٱلْجِبَالُ كَثِيبًا مَّهِيلًا ﴿١٤

O gün ki yer ve dağlar sarsılacak, dağlar erimiş bir kum yığınına dönecektir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

O gün; yeryüzü ve dağlar sarsılır. Ve dağlar yumuşak kum yığını haline gelir.

— İbni Kesir

Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla.

— Diyanet İşleri

o günde ki yer (ler), dağlar (zelzeleyle) sarsılır. Dağlar akıb dağılan bir kum yığınına döner.

— Hasan Basri Çantay

O gün yer ve dağlar şiddetle sarsılır, dağlar gevşek kum yığınlarına dönüşür.

— Seyyid Kutub

إِنَّآ أَرْسَلْنَآ إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَٰهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَآ أَرْسَلْنَآ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ رَسُولًا ﴿١٥

Haberiniz olsun biz size bir Resul gönderdik, üzerinizde şâhid, Nitekim gönderdiğimiz gibi Firavun’a bir Resul.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu Biz; Firavun'a bir peygamber göndedriğimiz gibi, size de üzerinize şehadet edecek bir peygamber gönderdik.

— İbni Kesir

(Ey Mekkeliler!) Şüphesiz biz size üzerinize şahitlik edecek bir peygamber gönderdik. Nitekim, Firavun’a da bir peygamber göndermiştik.

— Diyanet İşleri

Hakıykat, bir Fir'avne bir' peygamber yolladığımız gibi size de (kıyamet günü) üzerinize şâhid olarak bir peygamber gönderdik.

— Hasan Basri Çantay

Ey insanlar, biz nasıl Firavuna bir peygamber gönderdiysek size de davranışlarınızı yakından gözleyecek bir peygamber gönderdik.

— Seyyid Kutub

AYARLAR