بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَٱلسَّٰبِقَٰتِ سَبْقًا ﴿٤

Derken yarışıp geçenlere.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱلْمُدَبِّرَٰتِ أَمْرًا ﴿٥

Derken bir emir çevirenlere kasem olsun ki (Kıyamet var).

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَوْمَ تَرْجُفُ ٱلرَّاجِفَةُ ﴿٦

O gün ki sarsar râcife.

— Elmalılı Hamdi Yazır

تَتْبَعُهَا ٱلرَّادِفَةُ ﴿٧

Onu velyeder o râdife.

— Elmalılı Hamdi Yazır

قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌ ﴿٨

Yürekler o gün oynar kaygıdan.

— Elmalılı Hamdi Yazır

أَبْصَٰرُهَا خَٰشِعَةٌ ﴿٩

Gözleri kalkmaz saygıdan.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِى ٱلْحَافِرَةِ ﴿١٠

Diyorlar ki: biz, gerçek döndürülecek miyiz o hufrede.

— Elmalılı Hamdi Yazır

أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمًا نَّخِرَةً ﴿١١

Ya ufalanmış kemikler olduğumuz vakti ha?

— Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُواْ تِلْكَ إِذًا كَرَّةٌ خَاسِرَةٌ ﴿١٢

O dediler: o halde husranlı bir dönüş.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَإِنَّمَا هِىَ زَجْرَةٌ وَٰحِدَةٌ ﴿١٣

Fakat o zorlu bir kumandadır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ ﴿١٤

Bakarsın uyanmışlar hepsi meydandadır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR