بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَإِذَا ٱلنُّفُوسُ زُوِّجَتْ ﴿٧

Ruuhlar çiftleşdiği zaman,

— Hasan Basri Çantay

وَإِذَا ٱلْمَوْءُۥدَةُ سُئِلَتْ ﴿٨

(8-9) Diri diri gömülen kızın hangi suç (ların) dan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman,

— Hasan Basri Çantay

بِأَىِّ ذَنۢبٍ قُتِلَتْ ﴿٩

(8-9) Diri diri gömülen kızın hangi suç (ların) dan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman,

— Hasan Basri Çantay

وَإِذَا ٱلصُّحُفُ نُشِرَتْ ﴿١٠

(Amel) defterler (i) açılıb yayıldığı zaman,

— Hasan Basri Çantay

وَإِذَا ٱلسَّمَآءُ كُشِطَتْ ﴿١١

Gök (yerinden) koparıldığı zaman,

— Hasan Basri Çantay

وَإِذَا ٱلْجَحِيمُ سُعِّرَتْ ﴿١٢

O alevli ateş (cehernem) daha ziyâde kızışdırıldığı zaman,

— Hasan Basri Çantay

وَإِذَا ٱلْجَنَّةُ أُزْلِفَتْ ﴿١٣

Cennet (mü'minlere) yaklaşdırıldığı zaman,

— Hasan Basri Çantay

عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّآ أَحْضَرَتْ ﴿١٤

(her) nefs ne hazırlamışsa (artık hepsini görüb) bilmişdir (bilecekdir.)

— Hasan Basri Çantay

فَلَآ أُقْسِمُ بِٱلْخُنَّسِ ﴿١٥

(Demek ki hakıykat, ey kâfirler, sizin dediğiniz gibi değildir). Andederim o (geceleri) geri dön (üb aydınlık neşr eden),

— Hasan Basri Çantay

ٱلْجَوَارِ ٱلْكُنَّسِ ﴿١٦

Akıb akıb yuvalarına giden (yıldız) lara,

— Hasan Basri Çantay

وَٱلَّيْلِ إِذَا عَسْعَسَ ﴿١٧

Karanlığa yöneldiği zaman geceye,

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR