بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَٰفِظِينَ ﴿١٠

Halbuki sizin üstünüzde hakıykî bekçiler,

— Hasan Basri Çantay

كِرَامًا كَٰتِبِينَ ﴿١١

(Allah indinde) çok şerefli yazıcılar vardır,

— Hasan Basri Çantay

يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ ﴿١٢

Ki onlar ne yapıyorsanız bilirler.

— Hasan Basri Çantay

إِنَّ ٱلْأَبْرَارَ لَفِى نَعِيمٍ ﴿١٣

İyiler, hiç şübhesiz Naıym (cennetin) de,

— Hasan Basri Çantay

وَإِنَّ ٱلْفُجَّارَ لَفِى جَحِيمٍ ﴿١٤

Kötüler ise muhakkak alevli ateşdedirler.

— Hasan Basri Çantay

يَصْلَوْنَهَا يَوْمَ ٱلدِّينِ ﴿١٥

Dîn (ceza) günü oraya gireceklerdir.

— Hasan Basri Çantay

وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَآئِبِينَ ﴿١٦

Ve onlar bundan ayrılanlar da değildir.

— Hasan Basri Çantay

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا يَوْمُ ٱلدِّينِ ﴿١٧

O dîn günü nedir? (Bunu) sana hangi şey öğretdi?

— Hasan Basri Çantay

ثُمَّ مَآ أَدْرَىٰكَ مَا يَوْمُ ٱلدِّينِ ﴿١٨

O dîn günü nedir? Tekrar (bunu) sana hangi şey öğretdi?

— Hasan Basri Çantay

يَوْمَ لَا تَمْلِكُ نَفْسٌ لِّنَفْسٍ شَيْـًٔاۖ وَٱلْأَمْرُ يَوْمَئِذٍ لِّلَّهِ ﴿١٩

O, öyle bir gündür ki hiçbir kimse kimseye, hiçbir şeyle fâide vermiye muktedir olamayacakdır. O gün emir (yalınız) Allahındır.

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR