بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا سِجِّينٌ ﴿٨

Bildinmi siccîn nedir?

— Elmalılı Hamdi Yazır

كِتَٰبٌ مَّرْقُومٌ ﴿٩

Terkıym olunmuş bir kitap.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ ﴿١٠

Veyl o gün o yalan diyenlere.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوْمِ ٱلدِّينِ ﴿١١

O dîn gününü tekzîb edenlere.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا يُكَذِّبُ بِهِۦٓ إِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ ﴿١٢

Ki onu ancak her bir haddini aşgın, günaha düşgün, tekzîb eder.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلْأَوَّلِينَ ﴿١٣

Karşısında âyetlerimiz okunurken evvelkilerin esatîri dedi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَلَّاۖ بَلْۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُواْ يَكْسِبُونَ ﴿١٤

Hayır hayır: fakat onların kazancları kalblerinin üzerine pas bağlamıştır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَلَّآ إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ ﴿١٥

Hayır hayır: muhakkakki onlar o gün Rabb’lerinden hicabda kalacaklar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ إِنَّهُمْ لَصَالُواْ ٱلْجَحِيمِ ﴿١٦

Sonra onlar muhakkak Cahîme yaslanacaklar.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا ٱلَّذِى كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ ﴿١٧

Sonra da denecek: işte bu, sizin o tekzîb edip durduğunuz.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَلَّآ إِنَّ كِتَٰبَ ٱلْأَبْرَارِ لَفِى عِلِّيِّينَ ﴿١٨

Hayır hayır: Çünkü ebrarın yazısı illiyyîndedir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR