بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَإِذَا ٱلْأَرْضُ مُدَّتْ ﴿٣

(3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır).

— Hasan Basri Çantay

وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ ﴿٤

(3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır).

— Hasan Basri Çantay

وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ ﴿٥

(3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır).

— Hasan Basri Çantay

يَٰٓأَيُّهَا ٱلْإِنسَٰنُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَٰقِيهِ ﴿٦

Ey insan, hakıykat sen Rabbine (kavuşuncaya) kadar durmayıb didineceksin, nihayet Ona ulaşacaksın.

— Hasan Basri Çantay

فَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ ﴿٧

O vakit (amel) kitabı sağ eline verilen kimseye gelince.

— Hasan Basri Çantay

فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا ﴿٨

kolayca bir hisâb ile muhaasebe edilecek o,

— Hasan Basri Çantay

وَيَنقَلِبُ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًا ﴿٩

ehline de sevinçli dönecekdir.

— Hasan Basri Çantay

وَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ وَرَآءَ ظَهْرِهِۦ ﴿١٠

Amma kitabı arkasından verilen kimse,

— Hasan Basri Çantay

فَسَوْفَ يَدْعُواْ ثُبُورًا ﴿١١

derhal helakini temennî edecek,

— Hasan Basri Çantay

وَيَصْلَىٰ سَعِيرًا ﴿١٢

o şiddetli ateşe (cehenneme) girecek.

— Hasan Basri Çantay

إِنَّهُۥ كَانَ فِىٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًا ﴿١٣

Çünkü o, ehli içinde bir şımarıkdı.

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR