بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ ﴿٤

İçindekini atıp boşaldığı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ ﴿٥

Ve Rabb’ini dinleyip haklandığı vakit.

— Elmalılı Hamdi Yazır

يَٰٓأَيُّهَا ٱلْإِنسَٰنُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَٰقِيهِ ﴿٦

Ey o insan! Sen cidden Rabb’ine doğru çabalar da çabalar nihâyet ona mülâkî olursun.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ ﴿٧

O vakit kitabı sağ eline verilen.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَسِيرًا ﴿٨

Kolay bir hesab ile muhasebe olunur.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَنقَلِبُ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًا ﴿٩

Ve mesrur olarak ehline gider.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَمَّا مَنْ أُوتِىَ كِتَٰبَهُۥ وَرَآءَ ظَهْرِهِۦ ﴿١٠

Ve amma kitabı "arkasında" verilen.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَسَوْفَ يَدْعُواْ ثُبُورًا ﴿١١

Helâk! Diye çağırır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَصْلَىٰ سَعِيرًا ﴿١٢

Ve Saire yaslanır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّهُۥ كَانَ فِىٓ أَهْلِهِۦ مَسْرُورًا ﴿١٣

Çünkü o ehlinde mesrur idi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّهُۥ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ ﴿١٤

Çünkü hiç inkılâb görmeyecek sanmıştı.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR