بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَقَدْ خَابَ مَن دَسَّىٰهَا ﴿١٠

onu alabildiğine örten kişi ise elbette ziyana uğramışdır.

— Hasan Basri Çantay

كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَىٰهَآ ﴿١١

Semuud (kavmî), azgınlığı yüzünden (peygamberlerini) tekzibetdi,

— Hasan Basri Çantay

إِذِ ٱنۢبَعَثَ أَشْقَىٰهَا ﴿١٢

(O kavmin) en şakıysi ayaklandığı zaman.

— Hasan Basri Çantay

فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ ٱللَّهِ نَاقَةَ ٱللَّهِ وَسُقْيَٰهَا ﴿١٣

(Halbuki daha evvel) Allahın peygamberi onlara «Allahın dişi devesine ve onun su içme (nevbetine) dikkat edin» demişdi.

— Hasan Basri Çantay

فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُم بِذَنۢبِهِمْ فَسَوَّىٰهَا ﴿١٤

Fakat onu tekzîb etdiler, derken o (deveyi) sinirleyib öldürdüler. Bundan dolayı Rableri (nin azâbı) da onları, günâhları sebebiyle, örtüverdi. öyle ki hepsini bir yapdı (helak etdi),

— Hasan Basri Çantay

وَلَا يَخَافُ عُقْبَٰهَا ﴿١٥

bunun sonundan (hiç bir vech ile) korkmayarak!

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR