بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّىٰهَا ﴿٩

Gerçek felâh bulmuştur onu temizlikle parlatan.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَدْ خَابَ مَن دَسَّىٰهَا ﴿١٠

Ve ziyan etmiştir onu kirletip gömen.

— Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَىٰهَآ ﴿١١

Semûd inanmadı azgınlığından.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِذِ ٱنۢبَعَثَ أَشْقَىٰهَا ﴿١٢

O en yaramazları fırladığı zaman.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ ٱللَّهِ نَاقَةَ ٱللَّهِ وَسُقْيَٰهَا ﴿١٣

Ki o vakit demişti onlara Allah’ın Resul’ü: Gözetin Allah’ın nâkasını ve sulanışını.

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُم بِذَنۢبِهِمْ فَسَوَّىٰهَا ﴿١٤

Fakat inanmadılar ona da devirdiler onu Âlemlerin Rabb’i de günahlarını başlarına geçiri geçiriverdi de o yeri düzleyiverdi.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَا يَخَافُ عُقْبَٰهَا ﴿١٥

Öyle ya o sonundan korkacak değil ki.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR