بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلْعُسْرَىٰ ﴿١٠

Onu da usraya (en zoruna) kolaylıyacağız.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا يُغْنِى عَنْهُ مَالُهُۥٓ إِذَا تَرَدَّىٰٓ ﴿١١

Ve yuvarlandığı zaman onu malı kurtaramayacak.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَىٰ ﴿١٢

Her halde doğruyu göstermek bize.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ لَنَا لَلْءَاخِرَةَ وَٱلْأُولَىٰ ﴿١٣

Ve her halde sonu da bizim önü de (Âhiret de Dünyada).

— Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَنذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّىٰ ﴿١٤

Ben size bir ateş haber verdim ki köpürdükçe köpürür.

— Elmalılı Hamdi Yazır

لَا يَصْلَىٰهَآ إِلَّا ٱلْأَشْقَى ﴿١٥

Ona ancak en şakî olan yaslanır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِى كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ﴿١٦

O, ki tekzib etmiş ve tersine gitmiştir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَسَيُجَنَّبُهَا ٱلْأَتْقَى ﴿١٧

O en müttakî olan ise ondan uzaklaştıkca uzaklaşdırılacaktır.

— Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِى يُؤْتِى مَالَهُۥ يَتَزَكَّىٰ ﴿١٨

O, ki malını verir, tezekkî eder.

— Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُۥ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَىٰٓ ﴿١٩

Ve onda hiç kimsenin mükâfat edilecek bir nimeti yoktur.

— Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَّا ٱبْتِغَآءَ وَجْهِ رَبِّهِ ٱلْأَعْلَىٰ ﴿٢٠

Ancak Rabbi âlâsının rızasını aramak için verir.

— Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR