بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَمَا خَلَقَ ٱلذَّكَرَ وَٱلْأُنثَىٰٓ ﴿٣

Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki,

— Diyanet İşleri

إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّىٰ ﴿٤

Şüphesiz sizin çabalarınız elbette çeşit çeşittir.

— Diyanet İşleri

فَأَمَّا مَنْ أَعْطَىٰ وَٱتَّقَىٰ ﴿٥

(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.

— Diyanet İşleri

وَصَدَّقَ بِٱلْحُسْنَىٰ ﴿٦

(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.

— Diyanet İşleri

فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلْيُسْرَىٰ ﴿٧

(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.

— Diyanet İşleri

وَأَمَّا مَنۢ بَخِلَ وَٱسْتَغْنَىٰ ﴿٨

(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

— Diyanet İşleri

وَكَذَّبَ بِٱلْحُسْنَىٰ ﴿٩

(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

— Diyanet İşleri

فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلْعُسْرَىٰ ﴿١٠

(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

— Diyanet İşleri

وَمَا يُغْنِى عَنْهُ مَالُهُۥٓ إِذَا تَرَدَّىٰٓ ﴿١١

Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.

— Diyanet İşleri

إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَىٰ ﴿١٢

Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.

— Diyanet İşleri

وَإِنَّ لَنَا لَلْءَاخِرَةَ وَٱلْأُولَىٰ ﴿١٣

Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.

— Diyanet İşleri

AYARLAR