بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ٱقْرَأْ وَرَبُّكَ ٱلْأَكْرَمُ ﴿٣

Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.

— Diyanet İşleri

ٱلَّذِى عَلَّمَ بِٱلْقَلَمِ ﴿٤

(4-5) O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.

— Diyanet İşleri

عَلَّمَ ٱلْإِنسَٰنَ مَا لَمْ يَعْلَمْ ﴿٥

(4-5) O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.

— Diyanet İşleri

كَلَّآ إِنَّ ٱلْإِنسَٰنَ لَيَطْغَىٰٓ ﴿٦

(6-7) Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.

— Diyanet İşleri

أَن رَّءَاهُ ٱسْتَغْنَىٰٓ ﴿٧

(6-7) Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.

— Diyanet İşleri

إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلرُّجْعَىٰٓ ﴿٨

Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir.

— Diyanet İşleri

أَرَءَيْتَ ٱلَّذِى يَنْهَىٰ ﴿٩

(9-10) Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?

— Diyanet İşleri

عَبْدًا إِذَا صَلَّىٰٓ ﴿١٠

(9-10) Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?

— Diyanet İşleri

أَرَءَيْتَ إِن كَانَ عَلَى ٱلْهُدَىٰٓ ﴿١١

(11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa?

— Diyanet İşleri

أَوْ أَمَرَ بِٱلتَّقْوَىٰٓ ﴿١٢

(11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa?

— Diyanet İşleri

أَرَءَيْتَ إِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰٓ ﴿١٣

Ne dersin engelleyen, Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse!?

— Diyanet İşleri

AYARLAR